Bu
mükemmel iş gününde sıkılmayanlar, sinirlenmeyenler, ellerini kaldırsın ve
lütfen sağ en üstteki x işaretini tıklayıp bu sayfayı kapatsın. Bu yazım, biz
çıplak el yumruk atmak isteyenlere geliyor! Biraz kırıcı olucam onu da şimdiden
söyleyeyim.. ;)
Bir
bedende 5 ruh yaşayan bir insan olarak şunu söyleyebilirim ki en çok yorulan
bir elinde çantası bir elinde blackberry’si koşturmaya çalışan ruhum. Her akşam
eve gidip 3 iş görüşmesi, bitmeyen bb yazışmaları ve mail döktürmeleri arasında
diğer 4 ruhun bana alık alık bakması kadar içimi yakan bir şey yok sanırım bu
aralar. Zaman yetmiyor diyorum onlara.. Oysa büyük bir yalan bu. Ben onları
zaman yettirecek kadar, diğerine de “az bi dur arkadaş” diyecek kadar sahip
çıkmadım sanırım. Şimdi duruunn diyorum da işe yarıyor mu? Şımarttık bir kez
kurumsal ruhumu. Anlayacağınız ben ne dersem diyeyim kontrol onda bir süre
sonra.
O
ruhum sürekli gergin, sürekli haksızzzlııık diye bağırıp çağırmakta. Neden mi?
Öncelikle adalete pek takık, fuzuli artisliklere el tersiyle yapıştırmadan
rahat edemiyor, bir de salla deme kabiliyeti yok. İlla uğraşacak. Tabii küçükken izlenen kahramanların tüm etkileri bu ruhta. Haksızlık mı var, etek
ceket yırtılıp alttan pelerin ve kırmızı cool bir kıyafet çıkacakmışcasına
uçabiliyorum. Tabi gerçek hayatta pelerin dediğim aslında darmadağın ettiğim, oradan buradan sarkan saçlarım, kırmızı dediğim de sinirden renk
değiştiren yanaklarım oluyor. Ne kahraman dimi? “Sakin ol ey iş kadını” diyorum
içime de etrafta işine gelmediğinde “hallederiz yeaa” diye ağzını yamulta
yumulta konuşan insanlar sayesinde zor oluyor bu.. Oysa yapılan işin prosesi
bir kez doğru yapılsa, bir daha aynı şeyi 50 kez yaşamak zorunda bile kalmayız.
Gelelim kısaca vermek istediğim mesaja. Aziz Nesinin sözleriyle hem de.. ;)
Deriiinn
nefesss.. İşe devam.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil