Kelimelerin gücü – “Özür Dilerim”

Fazla güç sarf etmeden bir çırpıda karşı tarafı allak bullak etmenize ne yarar? Okkalı atılan bir yumruk değil (ne yalan söyleyeyim bana da sorsalar aynısını söylerdim J), diğeri nedir?

Tabii ki kelimelerdir.. Özenle seçilmiş, ses tonunuzu ayarladığınız şu önemli, paragraf etkisi yaratıp kitaplarda bile bulunamayan o çok yoğun hisleri taşıyan kelimeler. Bu aralar en çok kullandığımdan bahsedelim..

"Özür Dilerim."

Bu günlerde gücüne en çok inandığım iki kelime bunlar sanırım.. Son zamanlarda şuursuzca kendimi haklı ilan etmektense, olayda özür dilemem gereken bir şeyler arar oldum (valla ne de hatalı olduğum şey varmış demeden de geçemedim :s) . Ben özür dilemenin, sizi ne hatalı, ne güçsüz, ne de saf salak ilan edeceğine inanıyorum. Özür dilemek, hele ki içten dileniyorsa, kendinizi tanıdığınızı, olaydaki suçunuzu görüp bunu kabul edecek kadar kafanızın çalıştığını gösterir. Kızıp kırabilirsiniz. Keşke yapmasak ama bazen elinizde olmadığında ve karşınızdakini kırdığınızda bir düşünün.. Kim haklıydı?

Özür dileyebilmek, kendi hatalarını görebilmek insanın kendisini tanıyabilmesi için yapması gereken en önemli şey sanırım. Olaylara dışarıdan bakıp, karşı tarafın gözlerinden kendini izleyip, aslında bu bana hiç yakışmadı diyebilmek. Kimse sevmez özür dilemeyi. Hele benim gibi çakmakla uzaya gidecek kadar gaza gelebilen, sinirlenince gözü dönen biri için hiç de kolay değil bu. Ama herkes haklı siz haksız olduğunuzda hayat daha bir çekilir oluyor sanki.. Ya da ben öyle düşünüyorum..

Neyse efendim bağdaşı kurup göbeği saldıysak günün elverdiği kadar Budda modunda devam edebiliriz. Namaste canlar ciğerler ;)

P.s.: Ben bu bloğu kendi kendime laf sokmak için kullanıyorum. Şu an dışardan bakınca kendimde onu gördüm. Çok etkin ilerliyorum ;)