13 Eylül 2012 Perşembe

The Good Man Project - Nasıl İyi Adam Olunur?

Hadi bugün çoğunluğun inandığı bir tabuyu yıkalım..

Genelde kadınların daha duygusal olduğu ve bu nedenle duygularını daha çok dile getirdiği söylenir. Erkekler için hayat düzdür. Kadınlar gibi kafalarında milyon tane soru olmadığı için konu duygular ya da yaşananların etkisi olduğunda çok konuşmazlar DERLER.

Tom Matlack 2009 yılında bir grup erkeğin hayatlarındaki önemli anılarını derleyip biyografik bir antaloji hazırlamış. Kitap ilgi görünce devamı niteliğinde İyi Adam Projesi (The Good Man Project) ortaya çıkmış. Proje çoğu insan tarafından yeni bir medya anlayışı olarak yorumlansa da kurucuları projeyi "medyatik değil, 21.yüzyılda artık konuşabilen ve anlatabilen erkeklerin sosyal hareketi" olarak açıklamışlar.




Bir röportajında Tom Matlack projeyi "erkeğin modern hayattaki rolünü inceliyoruz" diyerek anlatmaya başlıyor. "Hiç bir medya kuruluşunun keşfetmeye uğraşmadığı en basit erkeğin bile dünyasına, sorunlarına, yaşamlarına, en önemlisi hislerine değiniyoruz. Babalık, aile, etik değerler, sex, spor, aklınıza erkek denildiği anda gelebilecek her şeyi abartmadan konu alıyoruz. Farklı sesleri, yargılamadan, karikatür haline sokmadan dinleyip, okuyucularımızla buluşturuyoruz.  Bu TV'de gördüğünüz, şişirilmiş kasları, kısık gözleriyle etrafı süzen erkeklerin fantastik dünyası değil. Bu proje sizsiniz.. Bu proje benim.. Modern hayat erkeği "erkek dediğin" kalıbına sokmaya çalışırken, biz "erkek" olmasına izin veriyoruz." Kurucu dürüst bir şekilde "günümüz erkeklerinin düşüncesiz, sex düşkünü, ya da kültürün robotlaştırdığı insanlar olmasını bekleniyor" diyor ve devam ediyor "oysa bunun dışında olanlarımız da var. Bunu kanıtlamak için akıllı, açık fikirli, arzulu, meraklı eşler, arkadaşlar, babalar, iş adamları hayatlarını sizlerle paylaşıyorlar, hissettiklerini anlatıyorlar. Sadece bunu yaparak örnek olabilecek, kendini anlatabilecek insanlardan bahsediyoruz."



Oğlumun bilmesini istediğim 25 şey, adlı yazıda bir baba oğluna kendi yaşadıklarından aldığı dersleri kısaca özetliyor.. Ve belki de dünyanın en güzel mirasını bırakıyor oğluna ve diyor ki.. Oğlum;

* Yumruk yemek atmaktan her zaman daha zordur.

* Her zaman gülen insanları bul ve onlarla ol. Gülmek vitamin gibidir. Asla yetmez. 

* Mutluluktan ya da üzüntüden, ağlamak istediğinde ağlamaktan çekinme. İçine attığın her göz yaşı, göğsünde birikir, kalbini tıkar ve insanları derinden sevmene engel olur. 

* Seni mutlu eden bir işte çalış. Eğer bu süreçte dünyayı daha iyi yapabiliyorsan ne mutlu sana. 

* Eğer ülkenin ya da dünyanın diğer ucuna gitme şansın varsa sakın kaçırma. İnsanlar kendileri gibi olanların yanında değil, farklı olanların yanında kendilerini ve hayatı öğrenirler. 

* Vücudun senin hoşnut olacağın şekilde olmalı. Atlet olmana gerek yok, ama vücudun bir tapınak,  onunla ilgilenmeli ve ona değer vermelisin.

* Öyle bir maneviyata sahip ol ki, üstünde incecik bir ceket olsa da sen her koşulda kendini sıcacık hissedebilesin. Tanrı sana huzur verir, kendinden utancı değil. 

* Sex güzeldir, ama sevdiğin kadına gecenin bir yarısı sarılmak bir erkeğin hissedebileceği en güzel duygudur. 

* Tutkulu yaşa. Büyük hayaller kur. Asla geri adım atma. 

* Her zaman, ne olursa olsun, seni sevdiğimi unutma. Beni kaybetmeyeceksin. Ben her zaman yanında olacağım. 





Proje hakkında daha fazla bilgi almak ve başka hikayeleri okumak için siteyi bir ziyaret edin derim..  http://goodmenproject.com

Daha birbirimiz hakkında öğreneceğimiz çoooook şey var...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...