3 Ocak 2014 Cuma

Hep yavandı "G"erçeklik..

Ne zaman ya da nasıl başladı hatırlamıyorum.

Belki o uzun yürüyüşlerden birinde adımlarıma karıştı.

Belki bir barda, ben melodilerde kaybolmuşken eşlik etmeye başladı bana. Önce aynı sözleri mırıldanmaya, sonra aynı hayatı yaşamaya başladık belki.

Ne zamandı bilmiyorum ama onsuz yaşadığımı da hatırlamıyorum. Hep aynı yatağı paylaştık. Sanki hissettiklerimi hissedermiş gibi, "sensiz uyuyamam" derdi. Ben de uyuyamazdım..

Tanıdığım kimseye benzemedi. Kendilerine benzetmesinler diye ben de tanıdığım hiç kimseyle tanıştırmadım onu. Farklıydı. Mesela büyük bir hevesle aldığı gitarıyla sadece tek bir melodiyi çalabilirdi. Bir melodisi vardı. İsim vermemişti ona. Her çalışında farklı şarkılara uydururdu. Başkası dinlese ne çirkin derdi belki. Oysa benim için tüm şarkıların tek melodisiydi o.

Hala çocuk gibiydi. Sıcacık bakışları, kumral dalgalı saçları.. Çok az kahkaha atardı. Ama ne zaman benimle göz göze gelse o en güzel gülüşü yayılırdı yüzüne. Masum, içten. 

Çok kız arkadaşı vardı. Sabahlara kadar eğlendiği, bazılarına ağlamaları için omzunu açtığı, gecenin bir körü tek başına evine gitmesine izin vermediği kız arkadaşları. Hiç karıştırmadı kavramlarımızı. Tek sevgilisi bendim, onlarsa arkadaşları.

Onun da hayatı vardı benim bir türlü oturtamadığım. Bazen salaş bir kafenin sahibi, bazen bir şirketin şatış yönetmeni, bazen doktora yapan bir öğrenci olurdu. Gün bittiğinde ve nihayet kimsesiz kaldığımda ortaya çıkardı. Vapurdan indiğimde onu görürdüm, birlikte yürürdük eve. Uzaktan bana bakıp, gülümseyerek kollarını açar, sıkıca sarılırdı. Nefesin birleştiğinde biriyle sen sen olmaktan çıkarmışsın. Ben kendimden kaçtığımda, o kollarını açar karşılardı beni. Gün kötü geçtiyse "gel sevgilim, hadi sana yiyecek birşeyler hazırlayalım" derdi. Bu tarif bana özel, lütfen bakma dediği bir tarifi vardı. Aslında sadece iki ekmek arasına ton balığı, marul, mısır, mayonez koyar karman çorman bir sanviç hazırlardı bana. Bilirdi, ben karışık yemekleri severdim. Elleriyle hazırladığı sandviç şifam olur kalbimi iyileştirir, unutur, yeniden başlardım sayesinde.

Politikadan çok edebiyattı konuştuklarımız. Televizyon çoğu zaman kapalı olurdu. Zaten herkesin kağıt gibi ince televizyonlarının aksine bizimkisi hala kocaman poposu olan tüplü televizyonlardandı. Sanki evde olması gerektiği için ordaydı. Kocaman kütüphanemizin her zaman okunmamış bir sürü kitabı olurdu. En sevdiği yerlerdi eski kitapçılar. Birlikte gittiğimizde açar kitapları en sevdiğimiz parfümü koklardık. Aldığımız kitapları heyecanla karıştırır, çoğu zaman çaktırmadan son sayfalarında bulurduk kendimizi.

Onun için en saygın insanlar öğretmenlerdi. Ama gerçekten öğretmeyi bilenler. Mesela kitapçıda paylaşmayı öğreten kadın gibi. Eski kitapların hikayelerini paylaşır, kimlerden aldığını anlatırdı. Mesela fırındaki amcanın hangi ekmeğin nasıl yapıldığını nelerle yapıldığını öğretmesi gibi. Sen gülümsemeyi öğrettin derdi bana hep. O da bana sevmeyi öğretmişti. Karşılıksız. Sonsuz..

Çoğu zaman evde yalnız olurduk. Durup dururken şarkı söyler, elimize geçenlerde gülecek bir şeyler bulur başlardık kıkırdamaya. Ben kahkahalara boğulduğumda o kocaman gülümsemesi eşliğinde delisin sen der, kafasını sallaya sallaya işinin başına dönerdi. Hiç bir doğum günümde hediye almadı bana. Değişim kartlarıyla gelen hediyeler hep itti ikimizi de. Durup dururken getirdiği eski daktilo benim hazinemdi. Hiç unutmam o günü. Kucağında bir kutu, sadece meraba diyip evde bakınmaya başlamıştı. Nihayet aradığını bulduğunda kutuyu kenara koydu. Pencerenin hemen önündeki koltuğu kenara çekip, sehpayı yerleştirdi. Kendi kendine "şimdilik idare eder " demişti. Kutudan daktiloyu çıkarıp itinayla sehpanın üstüne koyduğunda nefessiz kalmıştım. Sonra şaheserini gösterip, gülümsemişti. Daktilomuz "g" harfini basmıyordu. Sayesinde asla "gerçek" yazamamıştım. Daha da sevmiştim daktilomuzu. 

Güller yerine kesip biçmem için kartonlar, eski dergiler alırdı. Kocaman kutuyla aldığı ıvır zıvırları görünce sevinçten çığlık atar, uzanıp boynuna sarılırdım. Salonun ortasına birlikte yerleşip, dağıtırdık dergileri. Yazıları, sevdiğimiz kelimeleri başka sayfalarda birleştirirdik. Sevdiklerimize hep böyle hediye hazırladık biz. Ellerimizin değmediği hiç birşeyi vermedik sevdiklerimize..

Sevmezdi çok içmeyi. Sadece rakı. Rakı için her içişinde başka bir hikaye uydurur, hep masalımsı anlatımıyla rakıya "bu içki büyülü" derdi. Benim için çeşit çeşit şarap almıştı. Hepsinin yanında da portakal suyu. Tadını beğenmediğimiz tüm şaraplara eklendi portakal suyu. Birazcık fazla içip, ağırlaştığında vücudum, önce mayhoşluğumla alay eder, sonra hiç üşenmeden kaldırıp yatağıma yatırırdı. Üstümü örter, her seferinde olduğu gibi sıkıca sarılıp uyurdu benimle. Ben ondan başkasıyla hiç uyumadım. Ondan başkasıyla hiç aynı yatakta nefes almadım. Onsuz hiç nefes alamadım..

Belki onun yüzünden gerçeklik hep yavan geldi bana. Ne zaman eve daha az uğramaya, ne zaman daha az yalnız kalmaya başlasam gizli gizli onu özledim. Bir anda son otobüs bahanesiyle kalktığım tüm masaların nedeni oydu aslında. Yatağımda bekliyordu beni. Evimde.. Kapıyı açtığımda sonunda geldin diyip sarılıcaktı. Mavi gözleri, dağınık kumral saçları ve gülümseyişiyle sadece sarılacaktı. Uzun zamandır onu görmezden gelişime kızmayacaktı, sorgulamayacaktı. Gerçek bittiğinde, "geçti, tamam.. geçti" diye nefesimi nefesine karıştıracaktı. Belki buydu ona veda etmeyi bu kadar zorlaştıran. Belki onun yüzünden bir sürü sevgilisine, her defasında onsuz yaşayamayacak kadar aşık olduğunu idda eden kızlardan olmadım. Onlar olmak kolaydı. Oysa benim hayatıma kim girdiyse "o" olamadan çıktı.

Yalnızım yine. O da yanımda uyuyor.. Kolu yine kucağımda. Sarılmış yine bana. Tuşlardan çıkan tıkırtılar hiç rahatsız etmiyormuş onu. "Sen en çok yazarken, çizerken, kesip biçerken mutlusun. Hayallerinle mutlusun.. Ve beni var ediyorsun her yazdığında, nasıl rahatsız olurum" derdi.. Dedi.. 

Çok güzel uyuyor. Sanırım benim yapmam gereken de o. Biliyorum o yok aslında. Ama nefesim, nefesi.. Ne de olsa bir.. 


15 yorum:

  1. Yanıtlar
    1. Ama ben ne yazsam böyle yapıosun.. Surat asmak yok :)

      Sil
  2. Çok duygulandım, hem de çok. Gerçek mi yazdıkların, hayalin mi bilemedim ama senin için gerçek olmasını diledim.
    Ve mavi gözlerini tahmin ettim, nasıl oldu bilmiyorum. Çok güzel hem de çok. Eline sağlık uçan karavan :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok çok teşekkür ederiim.. Sonuna kadar okuduğun için, hayallerimi paylaştığın için.. Evet hepsi hayal ama insan önce hayal etmeliki gerçeği karşısına çıktığında şaşırmasın dimi :)))

      Sil
  3. Bende gercek mi hayal mi merak ettim pehito gibi. Hayallimizi yaratip, gercegi yaşayalım :))
    Cok guzel yazmışsın, su gibi akti gitti okurken.. kalbinden gelen cumleler oldugu belli.. Güzel yürekli Buketiiim.. olacak olacak! :) cok güzel olacak :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kuzuumm.. Olucak di mi? Her şey çok kısa zamanda çoook güzel olucak inşallaaahhh :))

      Sil
    2. olucak çünkü biz istiyoruz ve inanıyoruz ve o anın gelmesini bekliyoruz. Ve o an en güzel haliyle gelecek, o yüzden bekliyoruz biraz. En güzeli için :)

      Sil
    3. Arka fondaa kendiiiii yoluuuummmdaa çalarr.. senle ben hoplaya zıplaya takılırız. O günler de gelicek inşallaahh :)

      Sil
    4. Ya ben dün naptım. :))) Banyo da kulaklıkla son ses dinlediim zıpladım hopladım ve o kadar güzel rahatladım ki aklıma da şöyle bir şey geldi. Ben İzmir'e gelmişim, senin evde bunu son ses dinliyoruz zıplayarak hem de :DDD O günler gelecek ve zıplarken anıcaz bu günleri :DD

      Sil
    5. Yaaaaaa :))) Bu hayalliii kesin gerçekleştirmeliyiiizzz.. Hatta en kısa zamanda gerçekleştirmeliiyizzz Özleemiiiim :)) Bak o hayali gerçekleştirelim sonra diğerleri de pıtır pıtır gerçekleşicek eminim :)) Ama önce o :))

      Sil
    6. İnşaaaaalllahh kuzuuuum :DD

      Sil
  4. wow harika olmus, hayalmi kendinizmi yarattiniz yoksa gercek var olan biri mi meraktayim. Ilk Cumleleri okurken sanki sigaradan bahsediyormussunuz gibi hissettim, dedim sanirim bir siarayi birakma yazisi bu ama biraz ilerledikce hayali bir kahraman oldugunu anladim. Cok hosuma gitti cok guzel yazmissiniz, emeginize saglik
    Hayaliniz bir gun gercek olur umarim
    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabaaaaa :)) Teşekkür ederim güzel sözlerin için.. Umarım tüüümm hayallerimiz gerçek olur bu sene :) senin de benm de :))

      Sil
  5. Vaaayyy eline sağlık en beğendiğim yazın bu oldu doğruya doğru :)
    Sık sık yaz çok yaz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizi en çok anlatan yazı olduğundan beğenmiş olabilirsin ;))) Yazıyoruz tabii hayallerimizi.. Ne yapalım yazalım da gerçek olsunlar bari ;))

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...