9 Ağustos 2016 Salı

...

Yine sığınıyorum.. Size.. Tanımadığım bir sürü insana.

Daha yeni tanıştığım biri bana "bu kadar mutlu gözükmek zorunda değilsin" demişti. "Ama ben mutluyum" dediğimde, "o kadar şeyi üst üste gizleyip mutlu gözükmek mutluluk değildir" diye cevap vermiş, sonra da devam etmişti.. "Hem bu kadar güçlü olmana da gerek yok, bırak dünya arada tökezlediğini, üzüldüğünü, senin de kırılabileceğini bilsin". O onları söylerken yüzümdeki gülümseme bir an için solmuş ama sonra kendimi toparlamıştım, "ne saçmaladın velet" deyip gülüp geçmiştim..

Şimdi durup dururken aklıma geldi sözleri.. Gerçekten bu kadar güçlü olmama gerek var mı diyorum kendime. Hele ki aradığım şey kendimi bırakabileceğim, kendimi emanet edebileceğim bir insan ya da dostlarsa.. Hem nasıl bir insan böyle kalabalık bir yalnızlığın içinde güçlü olur? Kimsenin fark etmediği birinin güçlü ya da mutlu olmasının ne anlamı olabilir ki?

Sığınıyorum size.. Çığlık çığlığa fısıldamak diye bir şey varsa onu yapıyorum..

Sığınıyorum size.. Bir fincan kahve alıp ümit veren bir ses duymak istiyorum içinden..

Sığınıyorum size, çünkü kaybolunca kendi karanlığımda, bir çocuk gibi korkuyorum..

16 Nisan 2016 Cumartesi

Öğüt

Günlerce, aylarca, yıllarca yaşayacağız belki ama en çok hatırladıklarımız sevdiklerimizle birlikte geçirdiklerimiz olacak.. Mesela arabanın camını indirip avaz avaz şarkı söylediğimiz günleri asla unutmayacağız. Bizi mutluluktan ağlatan sürprizler kadar, ağlamaktan şişen gözlerinizin silindiği, içimiz sızlarken konuşmadan açılan kollar, bize sıkı sıkı sarıldıkları anları asla unutmayacağız...

Kötü bir gün geçirdiğinizde bu anları hatırlayın.. Ya da kendime söyleyeyim.. O günleri hatırla! 

Belki binlerce gün yaşayacaksın.. 

Ama sadece birkaçını unutmayacaksın.. 

Unutmayacağın günler yaşa.. 

Cesur ol.. 

Mutluluğu seç.. 

Hep sev.. 

Unutma, gerisi kısmet ;)) 



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...