Merhaba..
Aslında tam da sana demek istediğim şeyle başladım. Sanki ilk kez tanışıyormuşuz gibi, gayet anlamsız bir "merhaba"..
Uzun zamandır seni düşünmüyordum. Sanki bir şekilde sana kızgınlığım, kendimi tüm olaylarda haklı görmem, seni hayatımdan silmişti. Hayatımdan sen silinince benim hatalarım da silinmişti. Orası, içindeki herkes silinmiş, beni üzen tüm olaylar gitmişti. Orası benim için ayrıydı biliyorsun. Aslında bunu sana anlatmama gerek bile yok. Orada gözlerimi açtım ve kendimi buldum. Ya da kendimin ilk versiyonunu buldum. Sonra garip bir şekilde orası evim oldu. Oradan ayrılırken, canımın ne kadar yandığını belli etmemiştim. Ama en çok canımı yakan, ben oradan ayrılırken “senin gitmen belki de benim için iyi bile olur” demen olmuştu.. Belki sen kendini avutuyordun, belki her şey üst üste gelmişti. Belki de biz dost olmamıştık hiç, sadece yalnızlığımızdan birbirimize tutunmuştuk. O kadar belki var ki aklımda..
Şimdi neden sana bunları yazdığımı soruyorsundur. Neredeyse bir yıl oldu. Aaa bu arada bugün 23.11.2013. Ben kendimi tanıyorsam sana bu yazı mektup, ya da mail olarak bugün gelmez.. Ama bir gün başarıp da buradan ayrılırsam sana kesinlikle ellerimle veririm.. Evet hala gitmek istiyorum. Ama sanırım içimden hiç gitmeyecek bir duygu bu. Belki bir gün birini sevip, onun etrafını evim olarak görür, asla ayrılmak istemem olduğumuz şehirden.. Bu olmadığı sürece sanırım her şehirden bir süre sonra gitmek isteyeceğim..
Yine dağıldım.. Neden yazıyorum sana bunları? Çünkü artık bir daha eskisi gibi olamayacağımızı biliyorum. Ve bunda beni en çok üzen sana veda edememiş olmak. Ne kadar kızgın, kırgın olsan da veda etmek lazımmış gibi. Sanki veda edemezsen anılar seni kovalar, nefes aldırmaz gibi.. Veda ediyorum ama hala baş ucumda bana yaptığın kutu duruyor. Üstünde resimlerimiz olan. “Canım Arkadaşım..” ile başlayan, belki bin defa okuduğum cümlenin tam üstünde duruyor bana aldığın lamba. O cümleyi görmeyeyim diye.. Ne yalan söyleyeyim içim acıyor görünce..
Geçenlerde kendime bir albüm yaptım. Hayatımdan silinen insanların resimleri de içinde.. O resimlerin içinde en mutlu resimler seninle resimlerimiz. El ele tutuşmuşuz, kocaman gülümsemişiz bir resimde. Diğeri ben yeni yeni araba kullanırken, bizimkilerden izin alıp İnciraltı’na gittiğimiz zaman çekilmiş. Hani şip şak 1TL’lik resimler var ya.. İşte onlardan. Herkesin hep çirkin çıktığı o resimlerde biz çok güzeliz.. Resimlerin en güzel yanı da bu zaten. O resim asla çirkinleşmeyecek, o gün her zaman güzel kalacak..
Bu blokta en çok senin katkın var.. Adını birlikte bulduk. Tamam aslında daha çok sen buldun.. Hala okuyor musun bilmiyorum.. Ama buradan daha anlamlı bir yer olamazdı sana veda etmek için. Veda çok acı değil mi? 9, 10 aydır ayrı olsak da sana şimdi, resmen veda etmek acı.. Ben tüm resimlerimizi saklıyorum. Cundayı, Çeşme kaçışlarımızı, ofiste saçma sapan çekilen resimlerimizi.. Sadece o değil. İki yıl önce doğum günümde aldığın kaktüsler hala yaşıyor, itinayla su vermeyi unutsam da ordalar. Salonumun köşesindeler. Baş ucumda lambanla uyuyorum.. Geçenlerde çok hastalandım. Kendime baktım. İyileştim.. Yine aklıma geldin..
Şimdi bir veda bu kadar acı veriyorsa neden veda, zamanında niye aklına gelmedi diyeceksin. Ben son zamanlarda sevginin ayrı bir şey olduğunu öğrendim. Kırgınlıklar arasında yaşayabiliyor. Ama asla eskisi gibi olmuyor. Ben sana olan kırgınlıklarımı tam 10 ay sonra atabildim. Atmak değil. Dindirdim diyelim. Artık durup durup aklıma gelip, kalbimi hızlandırmıyorlar. Ama ordalar biliyorum. Sana olan sevgim gibi, sana olan kırgınlıklarım da ordalar. Bu yüzden hepsini kenara koymak, veda etmek en iyisi. Veda etmesem seni gördüğümde hangisinin daha ağır basacağını bilmiyorum.. Sadece o değil ben daha fazla kırılmaktan da korkuyorum. Sen demek, çok şey demek.. Onların hepsi geride kalınca ben daha iyiyim..
Büyüyoruz ve her şeyi yanımızda sürükleyemiyoruz.. Ben sadece seni bırakırken gülümsemek istedim.. Burasının benim için ne kadar özel olduğunu biliyorsun.. Sen de öylesin. Hep olacaksın.. Bir gün çok mutlu olduğunu duyduğumda ben de senin kadar mutlu olacağım.. Senin de aynı şekilde mutlu olmamı isteyeceğini biliyorum.. Şimdilik huzurluyum. Umarım aynı şekilde huzurlusundur..
Her şeyi bırakıyorum.. Sadece resimler var.. Albümünün bir köşesinde, ellerimden tutan, kocaman gülümseyen o kızı bir gün sorarlarsa çok eski bir dostum diyeceğim ve devam edeceğim.. Şimdi çok mutlu.. Hak ettiği gibi..
Hoşçakal..
Buket
Üzüldüm :(
YanıtlaSilNe demişler, bütün yaşamın hoşçakal demekle geçecek bu seni sevmekten alıkoymasın.. ;)
SilNe yazikki Bozulan dostluklari tum iliskileri Tamir edebilmek okadar zorki ,eternal sunshine of the spotless mind filmindeki repligi uygulamak gelir hep icimden Tamam Tamam denilip tum surecin kapatilmasi :)
YanıtlaSilAynen ya.. Düşünsene eğer akılda çoğu şey silinirse yeni insanlara karşı önyargı da olmaz. Oohh tertemiz sayfacıklar ;))
SilDuygulu bir yazı olmuş, sözlerin o kadar yerinde ki.. büyüyoruz ve her şeyi yanımızda götüremiyoruz maalesef..
YanıtlaSilHer şey güzel olacak, biliyorum, biliyorsun, biliyoruz..
Gerçekten biliyorum :)) Ama bişi daha var.. Herşeyin güzel olacağına en çok sayenizde inanıyorum :))
Silben bu yazıyı okurken ağladım,gerçek olmasa keşke:(
YanıtlaSilancak dile getirdiğim ya da getirmediğim kayıplarımı da hatırladım,yine ağladım.eline sağlık duygularını çok güzel aktarmışsın.
çok sevgiler
Gerçek hepsi.. Ama olsun.. Her şey güzel olacak ;)
SilBu arada ağlamana hem üzüldüm, hem de sevindim.. Eğer kayıplarına hala şans verebiliyorsan, hiç durma elinden geleni yap ve onları tekrar kazan..Ama yok, içinde hiç ümit yoksa, ağlayıp at içindeki her şeyi.. Sonra gelsiin yeni dostlar, daha güzel insanlar ;))
:P sana ;)
YanıtlaSilHer veda yeni bir başlangıçtır..
YanıtlaSilBaşlangıclarınız güzel olsun..
İnşallah inşallahh :))
Silmerhaba
YanıtlaSilBazı yazıları okurken kalbimiz sızlar ya sizin bu yazınızı okurken benim kalbim sızladı :( Bende dostumu kardeşim dediğim kişiyle olan arkadaşlığımı bitirmek zorunda kaldım. :( yalanlarını yakaladım , oysa ben ona koşulsuz inanmıştım :( Ben veda edemedim , veda etmeyede cesaretim yok açıkçası , üzülüyorum ben onu canım olarak görürken o beni psikoloğu olarak görüyormuş :( Keşke tüm dostlar sizin gibi olsa
Boşver sen onları.. Sana inanılmaz yakın olduğunu zannettiğin insanlar olabilir.. Seni hayal kırıklığına uğratabilirler.. Bunu milyon insanda yaşayabilirsin. Önemli olan bunları kabul edip, yalnız kalma riskini de alarak onlardan uzaklaşmak.. Bundan sonra da yapman gereken seni mutlu eden insanlarla olmak ;))
SilYaşasın mutluluk veren insan kişileri =D hohah
YanıtlaSilSanki noo nooo yayın yazılcakmış başına ama unutulmuş ;))
Silyok caniiiim haha bana mutluluk veren bütün kişileri birbiriyle tanıştırırım ve dostluklar daha da büyür ^-^ yuppicik
SilBak baakk baakk.. ufacık bi kıskançlık sezdim sanki ama olsun ;)) Burda herkescikler arkadaş bi kere ;))
Silo kadar çok "dost" eskittin ki...
YanıtlaSilO kadar da insani "dost" zannettim ki.. Dost dusnur, destek olur mutlu etmeye calisir.. Ben ne kadar dost olduysam o kadar yalniz oldugumu fark ettim. Sonra bir baktim yillardir yanimda olan degil, beni cok yeni taniyanlar mutlu ediyor, dusunuyor.. Sadecd onlar degil yillardir uzaklarda olup aramizda hic mesafe olmayanlarin eskimeyen dostlar oldugunu gordum. Sanirim her gun hayal kirikligi yasamaktan, her gun sevdigin insanlar tarafindan zerre ozel olmadigi hissetmektense yalniz olmak cok daha guzel..
YanıtlaSilTaniiyorsun beni, belki onlardan birisin.. Umarim hissettiklerimi anlatabilmisimdir.. Ama onlardan biriysen kesin anlamamissindir. Hayir yillarca anlatmaya calisip tek bir yorumla anlatabildiysem blogun bir buyusu olduguna inanabilirim :s
Yureğime dokundu bu yazı benim. Seni tanımayı isterdim...
YanıtlaSilBeni taniyip boyle bir yazinin varligindan haberi olmayan cok insan var.. bence sen beni taniyorsun bile :)
YanıtlaSilİnanılmaz etkilendim...
YanıtlaSilCok tesekkur ettim :)
Sil