Bugün uzun zamandır kendi kendime konuşmadığım fark ettim. Eskiden en sevdiğim etkinlikti kendimi kendime anlatmak. Kuytu bir köşe bulur, kimsenin beni dinlemediğinden emin bir şekilde başlardım anlatmaya. Her şeyi anlatabilirdim kendime. Bazen yeni öğrendiğim bir konu, bazen bir film, bazen bir hayal. Bugün ismi Bir Sakız Dünya'yı dolaşabilir olan bir kitabı okuduktan sonra farkında bile olmadan kendi kendime konuşmaya başladım. Hem de ne anlattım biliyor musunuz? Kendimi. Ne zaman doğduğumu, ailemi, ne okuduğumu, üniversiteye girerken bölümümü nasıl seçtiğimi, sonra nasıl edebiyattan ticarete geçtiğimi anlattım. Hiç susmadım, ne söylemem gerektiğini hiç düşünmedim. Sadece söylediklerime şaşırdım. Meğer insan kendi hissettiklerine bile nasıl da yabancı kalabiliyormuş.