Ne zaman ya da nasıl başladı
hatırlamıyorum.
Belki o uzun yürüyüşlerden birinde
adımlarıma karıştı.
Belki bir barda, ben melodilerde
kaybolmuşken eşlik etmeye başladı bana. Önce aynı sözleri mırıldanmaya, sonra
aynı hayatı yaşamaya başladık belki.
Ne zamandı bilmiyorum ama onsuz
yaşadığımı da hatırlamıyorum. Hep aynı yatağı paylaştık. Sanki hissettiklerimi
hissedermiş gibi, "sensiz uyuyamam" derdi. Ben de uyuyamazdım..
Tanıdığım kimseye benzemedi. Kendilerine
benzetmesinler diye ben de tanıdığım hiç kimseyle tanıştırmadım onu. Farklıydı. Mesela büyük bir hevesle aldığı
gitarıyla sadece tek bir melodiyi çalabilirdi. Bir melodisi vardı. İsim
vermemişti ona. Her çalışında farklı şarkılara uydururdu. Başkası dinlese ne
çirkin derdi belki. Oysa benim için tüm şarkıların tek melodisiydi o.
Hala çocuk gibiydi. Sıcacık bakışları,
kumral dalgalı saçları.. Çok az kahkaha atardı. Ama ne zaman benimle göz göze
gelse o en güzel gülüşü yayılırdı yüzüne. Masum, içten.
Çok kız arkadaşı vardı. Sabahlara kadar
eğlendiği, bazılarına ağlamaları için omzunu açtığı, gecenin bir körü tek
başına evine gitmesine izin vermediği kız arkadaşları. Hiç karıştırmadı
kavramlarımızı. Tek sevgilisi bendim, onlarsa arkadaşları.
Onun da hayatı vardı benim bir türlü
oturtamadığım. Bazen salaş bir kafenin sahibi, bazen bir şirketin şatış
yönetmeni, bazen doktora yapan bir öğrenci olurdu. Gün bittiğinde ve nihayet
kimsesiz kaldığımda ortaya çıkardı. Vapurdan indiğimde onu görürdüm, birlikte
yürürdük eve. Uzaktan bana bakıp, gülümseyerek kollarını açar, sıkıca
sarılırdı. Nefesin birleştiğinde biriyle sen sen olmaktan çıkarmışsın. Ben
kendimden kaçtığımda, o kollarını açar karşılardı beni. Gün kötü geçtiyse
"gel sevgilim, hadi sana yiyecek birşeyler hazırlayalım" derdi. Bu
tarif bana özel, lütfen bakma dediği bir tarifi vardı. Aslında sadece iki ekmek
arasına ton balığı, marul, mısır, mayonez koyar karman çorman bir sanviç
hazırlardı bana. Bilirdi, ben karışık yemekleri severdim. Elleriyle hazırladığı
sandviç şifam olur kalbimi iyileştirir, unutur, yeniden başlardım sayesinde.
Politikadan çok edebiyattı
konuştuklarımız. Televizyon çoğu zaman kapalı olurdu. Zaten herkesin kağıt gibi
ince televizyonlarının aksine bizimkisi hala kocaman poposu olan tüplü
televizyonlardandı. Sanki evde olması gerektiği için ordaydı. Kocaman
kütüphanemizin her zaman okunmamış bir sürü kitabı olurdu. En sevdiği yerlerdi
eski kitapçılar. Birlikte gittiğimizde açar kitapları en sevdiğimiz parfümü koklardık.
Aldığımız kitapları heyecanla karıştırır, çoğu zaman çaktırmadan son
sayfalarında bulurduk kendimizi.
Onun için en saygın insanlar
öğretmenlerdi. Ama gerçekten öğretmeyi bilenler. Mesela kitapçıda paylaşmayı
öğreten kadın gibi. Eski kitapların hikayelerini paylaşır, kimlerden aldığını
anlatırdı. Mesela fırındaki amcanın hangi ekmeğin nasıl yapıldığını nelerle
yapıldığını öğretmesi gibi. Sen gülümsemeyi öğrettin derdi bana hep. O da bana
sevmeyi öğretmişti. Karşılıksız. Sonsuz..
Çoğu zaman evde yalnız olurduk. Durup
dururken şarkı söyler, elimize geçenlerde gülecek bir şeyler bulur başlardık
kıkırdamaya. Ben kahkahalara boğulduğumda o kocaman gülümsemesi eşliğinde
delisin sen der, kafasını sallaya sallaya işinin başına dönerdi. Hiç bir doğum
günümde hediye almadı bana. Değişim kartlarıyla gelen hediyeler hep itti
ikimizi de. Durup dururken getirdiği eski daktilo benim hazinemdi. Hiç unutmam
o günü. Kucağında bir kutu, sadece meraba diyip evde bakınmaya başlamıştı.
Nihayet aradığını bulduğunda kutuyu kenara koydu. Pencerenin hemen önündeki
koltuğu kenara çekip, sehpayı yerleştirdi. Kendi kendine "şimdilik idare
eder " demişti. Kutudan daktiloyu çıkarıp itinayla sehpanın üstüne
koyduğunda nefessiz kalmıştım. Sonra şaheserini gösterip, gülümsemişti.
Daktilomuz "g" harfini basmıyordu. Sayesinde asla "gerçek"
yazamamıştım. Daha da sevmiştim daktilomuzu.
Güller yerine kesip biçmem için
kartonlar, eski dergiler alırdı. Kocaman kutuyla aldığı ıvır zıvırları görünce
sevinçten çığlık atar, uzanıp boynuna sarılırdım. Salonun ortasına birlikte
yerleşip, dağıtırdık dergileri. Yazıları, sevdiğimiz kelimeleri başka
sayfalarda birleştirirdik. Sevdiklerimize hep böyle hediye hazırladık biz.
Ellerimizin değmediği hiç birşeyi vermedik sevdiklerimize..
Sevmezdi çok içmeyi. Sadece rakı. Rakı
için her içişinde başka bir hikaye uydurur, hep masalımsı anlatımıyla rakıya
"bu içki büyülü" derdi. Benim için çeşit çeşit şarap almıştı.
Hepsinin yanında da portakal suyu. Tadını beğenmediğimiz tüm şaraplara eklendi
portakal suyu. Birazcık fazla içip, ağırlaştığında vücudum, önce mayhoşluğumla
alay eder, sonra hiç üşenmeden kaldırıp yatağıma yatırırdı. Üstümü örter, her
seferinde olduğu gibi sıkıca sarılıp uyurdu benimle. Ben ondan başkasıyla hiç
uyumadım. Ondan başkasıyla hiç aynı yatakta nefes almadım. Onsuz hiç nefes
alamadım..
Belki onun yüzünden gerçeklik hep yavan
geldi bana. Ne zaman eve daha az uğramaya, ne zaman daha az yalnız kalmaya
başlasam gizli gizli onu özledim. Bir anda son otobüs bahanesiyle kalktığım tüm
masaların nedeni oydu aslında. Yatağımda bekliyordu beni. Evimde.. Kapıyı
açtığımda sonunda geldin diyip sarılıcaktı. Mavi gözleri, dağınık kumral
saçları ve gülümseyişiyle sadece sarılacaktı. Uzun zamandır onu görmezden
gelişime kızmayacaktı, sorgulamayacaktı. Gerçek bittiğinde, "geçti,
tamam.. geçti" diye nefesimi nefesine karıştıracaktı. Belki buydu ona veda
etmeyi bu kadar zorlaştıran. Belki onun yüzünden bir sürü sevgilisine, her
defasında onsuz yaşayamayacak kadar aşık olduğunu idda eden kızlardan olmadım.
Onlar olmak kolaydı. Oysa benim hayatıma kim girdiyse "o" olamadan
çıktı.
Yalnızım yine. O da yanımda uyuyor.. Kolu
yine kucağımda. Sarılmış yine bana. Tuşlardan çıkan tıkırtılar hiç rahatsız
etmiyormuş onu. "Sen en çok yazarken, çizerken, kesip biçerken mutlusun.
Hayallerinle mutlusun.. Ve beni var ediyorsun her yazdığında, nasıl rahatsız
olurum" derdi.. Dedi..
Çok güzel uyuyor. Sanırım benim yapmam
gereken de o. Biliyorum o yok aslında. Ama nefesim, nefesi.. Ne de olsa bir..
=(
YanıtlaSilAma ben ne yazsam böyle yapıosun.. Surat asmak yok :)
SilÇok duygulandım, hem de çok. Gerçek mi yazdıkların, hayalin mi bilemedim ama senin için gerçek olmasını diledim.
YanıtlaSilVe mavi gözlerini tahmin ettim, nasıl oldu bilmiyorum. Çok güzel hem de çok. Eline sağlık uçan karavan :)
Çok çok teşekkür ederiim.. Sonuna kadar okuduğun için, hayallerimi paylaştığın için.. Evet hepsi hayal ama insan önce hayal etmeliki gerçeği karşısına çıktığında şaşırmasın dimi :)))
SilBende gercek mi hayal mi merak ettim pehito gibi. Hayallimizi yaratip, gercegi yaşayalım :))
YanıtlaSilCok guzel yazmışsın, su gibi akti gitti okurken.. kalbinden gelen cumleler oldugu belli.. Güzel yürekli Buketiiim.. olacak olacak! :) cok güzel olacak :)
Kuzuumm.. Olucak di mi? Her şey çok kısa zamanda çoook güzel olucak inşallaaahhh :))
Silolucak çünkü biz istiyoruz ve inanıyoruz ve o anın gelmesini bekliyoruz. Ve o an en güzel haliyle gelecek, o yüzden bekliyoruz biraz. En güzeli için :)
SilArka fondaa kendiiiii yoluuuummmdaa çalarr.. senle ben hoplaya zıplaya takılırız. O günler de gelicek inşallaahh :)
SilYa ben dün naptım. :))) Banyo da kulaklıkla son ses dinlediim zıpladım hopladım ve o kadar güzel rahatladım ki aklıma da şöyle bir şey geldi. Ben İzmir'e gelmişim, senin evde bunu son ses dinliyoruz zıplayarak hem de :DDD O günler gelecek ve zıplarken anıcaz bu günleri :DD
SilYaaaaaa :))) Bu hayalliii kesin gerçekleştirmeliyiiizzz.. Hatta en kısa zamanda gerçekleştirmeliiyizzz Özleemiiiim :)) Bak o hayali gerçekleştirelim sonra diğerleri de pıtır pıtır gerçekleşicek eminim :)) Ama önce o :))
Silİnşaaaaalllahh kuzuuuum :DD
Silwow harika olmus, hayalmi kendinizmi yarattiniz yoksa gercek var olan biri mi meraktayim. Ilk Cumleleri okurken sanki sigaradan bahsediyormussunuz gibi hissettim, dedim sanirim bir siarayi birakma yazisi bu ama biraz ilerledikce hayali bir kahraman oldugunu anladim. Cok hosuma gitti cok guzel yazmissiniz, emeginize saglik
YanıtlaSilHayaliniz bir gun gercek olur umarim
Sevgilerimle
Merhabaaaaa :)) Teşekkür ederim güzel sözlerin için.. Umarım tüüümm hayallerimiz gerçek olur bu sene :) senin de benm de :))
SilVaaayyy eline sağlık en beğendiğim yazın bu oldu doğruya doğru :)
YanıtlaSilSık sık yaz çok yaz.
Bizi en çok anlatan yazı olduğundan beğenmiş olabilirsin ;))) Yazıyoruz tabii hayallerimizi.. Ne yapalım yazalım da gerçek olsunlar bari ;))
Sil