Sonbaharı sevmeyenler burun kıvırabilir ama kıyafet derdinin dışında (malum mont kalın, ceket ince gelir) bence yılın en güzel zamanındayız. Her yer doğal renklerle kaplı. Ağaçlar resmen ayaklarınızın altına rengarenk yapraklarını dökerek size bu günlerin ne kadar özel olduğunu anlatıyorlar. Bu aralar onlar yüklerinden kurtuluyorlar, yenileniyorlar, hem de bunu bizler gibi yeni kıyafetler, garip saç modelleriyle değil, sokakları hiç olmadığı kadar güzel gösterecek şekilde yapıyorlar. Ben de geçenlerde yürüyüş yaparken dayanamadım yaprakların güzelliğine başladım toplamaya. Yürüyüş yapan insanların garip garip bakışları ve "kızım kaynatıp içcen mi onları, ne işe yarıyormuş ki onlar" gibi soruları eşliğinde doldurdum ceplerimi yapraklarla. Hala yaş olan yaprakları önce peçeteyle sildim, sonra kitaplarım arasında bir kaç gün beklettim. Sonunda yapraklarım kuruduğunda en sevdiğim şairleri aldım yanıma, saçtım yaprakları masama.
Özdemir Asaf'ın Mythe'ini çok daha özel zamanlar için bu şekilde saklamaya karar verdim ;) Geçtim yıllardır ajandamın cebinde duran, pek bilinmeyen ama benim en sevdiğim şiirlerden birine. Kendi kafama göre başladım yaprakları şiirime yakıştırmaya.
Mezarımın başında durup ağlama,
Ben orada değilim, uyumuyorum.
Esen binlerce rüzgardayım ben,
Yavaşca düşen kar taneleriyim.
Yağan nazik yağmurlarım.
Olgunlaşan tahıl tarlalarıyım.
Gün doğumundaki sessizlikteyim,
Narin telaşlarındayım
Daire olmuş uçan güzel kuşların.
Geceleri parlayan yıldızlardayım.
Ben çiçeklerin tomurcuklarında,
Sessiz bir odadayım.
Şarkı söyleyen kuşlardayım,
Güzel olan herşeydeyim ben.
Mezarımın başında durup ağlama,
Ben orada değilim. Ben ölmedim.
Mary Elizabeth Frye
Çeviren: Yazarınız ;)
Yaprakları kurutup duvarları süslemek birinci fikirdi. İkincisi annenizin ya da babanızın unutulmuş plaklarına, dergilerde bulduğunuz ve beğendiğiniz herhangi bir şeyi yapıştırmak. Farkında değilsiniz belki ama kolaj, çok uzun zamandır kafanızı çevirdiğiniz neredeyse her yerde. Resimler, tablolar, kartlar, kitap kapakları.. Bir çok şey alakasız resimlerin oluşturduğu uyumlarla çok daha güzel. Ben de yataş kataloğundan, Türk Hava yollarının reklamlarından, dergi sayfalarından duvarıma renk kattım. Hem de babamın eski Bülent Ersoy plaklarının üstüne. Evet babamın koleksiyonunda resmen Bülent Ersoy da vardı. Hem de Beatles plağının yanında. Çok yönlü karakterimin kimden geldiği belli oldu sanırım ;)
Sonuç mu? Taa taa taa taaammm ;))
Şimdilik benden bu kadar. Duvar süslemelerinin biteceğini sanmam. Sizin de fikirleriniz varsa lütfen iletin. Gerçekten içine girip birlikte bir şeyler kesip biçebileceğimiz bir atölyemiz olmasa da online bir buluşma alanımız var. Bunun keyfini çıkaralım. Ne dersiniz? ;)
Her adımınızda size ilham verecek şeylerle karşılaşacağınız, en sevdiklerinizle olacağınız çok güzel bir hafta sonunu diliyorum.. Tabii ki müziksiz olmaz.. ;)
sonbaharı anımsatan ama içinde umudu müjdeleyen şiirler..
YanıtlaSilçok güzel olmuş bayıldım..
Ne de olsa umut önemli ;))
SilTeşekkür ederim..
ben deniz kabuklarindan bir calisma yapmistim.ellerine saglik harika olmuslar
YanıtlaSilBak o da mukemmel bi fikiir.. :) deniz kabuklarimi da degerlendirmeliyim. Onu da bir deniyim ;)
Sildegerlendir sonra paylas bakalim nasil olmus.bekliyorum haaaaa
SilAnlaştık ;)
SilÇok güzel olmuş yaa. Ben niye beceremiyorum bunları. :(
YanıtlaSilCok kolay ki.. Yaparsin yaparsin ;))
Silaaaa çok gzl olmuş bunlar (=
YanıtlaSilTesekkurler Aliciimm :)
SilBlogumda senin için bir ödül var:)) Bilgine ;)
YanıtlaSil(Arka fon) we areeee the champiooonnsss.. Weeee areeee.. ;))
SilÖdülüm var beniiimmm ödülüüümmm!!.. :)) Teşekkürler tekrar..
oh!wow! so beautiful photos! love them! im your new member! hope to see you as a member on my page too! kisses!:)
YanıtlaSilwww.fashionizein.com
Bayıldımmm, özellikle şiirlere :) Harika bir çalışma olmuş :)
YanıtlaSilÇok çoook teşekkür ederimm :))
Sil