2 Kasım 2015 Pazartesi

Baştan başlamaya hazır mısınız? Sıfır'dan mesela?

Edebiyat okumuş olmama rağmen bu güne kadar hiç bir kitabı enine boyuna yorumlamadım. Benim için kitap okurla yazar arasında apayrı bir dünya. Bu görüşüme rağmen, ilk kez bir kitabı bitirince, yazıcam dedim. Öyle bir dönemde çıktı ki kitap, kendime de bir sürü ders aldım, üstüne de kaybettiklerimin şerefine bir de kahve içtim diyebilirim...

Aslında yazmaktaki amacım size kitabı anlatmak değil. Ben size yazarı anlatmaya geldim. Yazarımızın ismi Tunç Kılınç. O kocaman holdinglerde kocaman masalarda kocaman sıfatlar altında çalışmış, bakmış istediği gibi gülemiyor, bir dur demiş kurumsal hayata. Ondan sonra kartvizitini Faili Meçhul Kıyak kartıyla değiştirmiş. Kartın üzerinde ne isim ne sıfat ne de cep telefonuu var. Amacı tanımadığı insanları hiç karşılık beklemeden mutlu etmek..  Sonra yetmemiş, reddedildiğinde intikam planları yapmak yerine gülmeyi tercih etmiş. Hoop bir kart daha atmış cebine.



Yıllar yıllar önce İzmir’de, şirkette bunalmış, kafam karışmış otururken tamamen tesadüfen atölyesine yolum düştü. Ne yalan söyleyeyim tüm mesaimi gizli saklı Fikir Atölyesini okurken geçirdim. Tam içiniz bunalmış, patlamak üzereyken size “gel güzel kardeşim, otur karşıma dinle beni” diyip bir de elinizde ince belli bardakta çay tutuşturan bir tavır vardı yazdıklarında. O anlattıkça şaşırıyor, içinizden ne adamlar varmış diyordunuz. Sonra ben de anlatmaya, yazdıklarımı kenarda köşede saklamaktansa internetin sınırsız dünyasına kağıttan uçak yapıp atmaya karar verdim. Hep aklımda olan paylaşma fikri, onun sayesinde gerçekleşti. Sonra bir gün linkimi attım ona. Amaan zaten cevap vermez derken pat diye cevap geldi. “Ellerine sağlık, yazmaktan asla vaz geçme” demesin mi.. Onca zaman geçti ama ben hiç kopmadım yazdıklarından. Son zamanlarda atölyesinde bir sessizlik vardı. Meğer o arada da boş kalmamış, patlatmış kitabı! ;)  


Bazı kitaplar vardır ya elinizden tutar sizi başka yerlere götürür. Bilmediğiniz, görmediğiniz yerlere. Yazar bir yer yaratır size, insanlarla süsler, derslerle öğretir.. İşte Tunç da bunu yapmış. Son zannedilen bir noktadan hayatın nasıl başladığını göstermiş. Hani her şey bitti dediğimiz anlar var ya, işte tam da o anda “dur be koçum daha ne gördün” dedirtecek size. 46 numaralı odadan öyle bir akıllanıp çıkacaksınız ki tüm deliler alkış tutacak size. Öyle insanlarla tanışıp, öyle güzel dersler alacaksınız ki... Aaa bu arada ee hayal aleminde herkes kahraman demeyin, bu insanların hepsi gerçekten yaşamış, elinden geleni korkmadan yapmış insanlar..

Kitabın ismi Sıfır...

Hemen başında da aslında kocaman bir ders veriyor.. 

"Kendini bir bok sanmazsan, 
Kaybedecek bir şeyin de olmuyor!"





Kimseye kitap önermek haddime düşmez, olmuş olmamış demek de.. Ama içtenlikle ben çok beğendim diyebilirim. Ve sizi kitabın daha başlarında "nasıl?" sorunuza yazarın verdiği cevapla bırakabilirim.. 


Gülümseyin, Hayal Kurun.. Aaa bir de kahve için. Kaybettikleriniz şerefine.. ;) 

Buket

8 yorum:

  1. Şimdiden çok merak ettim ve bir an önce okumak istedim. Bir kahve de ben içmek isterim kitabın üzerine :) Güzel anlatımınız için içten teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir kitap açıp bir sürü insanla tanışacak ve kendinizi sorgulayacaksınız. İşin garip yanı bunları yaparken gülümseyeceksiniz de ;) Umarım beğenirsiniz.. Güzel yorumlar için ben teşekkür ederim :)

      Sil
  2. Çok teşekkür ederim : )

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir de yazarımız böyle incedir.. Atlamaz, hep teşekkür eder.. :)
      Asıl ben teşekkür ederim Tunç.. Daha nice insanların hayatlarına dokunmanı dilerim..

      Sil
  3. Sifır! sifır! sifır!sifır! 😊
    Ayy siz çok yaşayın =) Gidip alalım kitabı, okuyalım sonra yine buluşalım madem.

    YanıtlaSil
  4. kaleminize sağlık.nasıl yeni yazılardan haberdar olabilirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler.. Ana sayfanızda yazıların çıkması için yandaki takipçilere katılabilirsiniz. Beni de pek mutlu edersiniz :)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...